Anaokulunda Otizmi Fark Etmek
Anaokulları, çocukların çoğu kez ilk kez dış dünyada tek başlarına yer aldıkları ve alanında yetkin kişilerce gelişimlerinin takip edildiği yerlerdir. Neredeyse her tanıda olduğu gibi Otizm spektrum bozukluğunda (OSB) da erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Bu nedenle de anaokullarına oldukça önemli görevler düşmektedir.
OSB tanısı her çocuğu ve aileyi işlevsellik açısından farklı derecede etkiler. Bu tanının her çocukta benzerlikleri olduğu kadar işlevselliklerine etkisinde farklılıklar da vardır. Bazen çocukların zorlukları aile içerisinde fark edilmeyebilir. Öte yandan çocuklar anaokuluna başladıklarında günlük yaşam, sosyalleşme, öğrenme becerilerinde zorlanmalara rastlanabilir. Bu zorluklar ne kadar erken fark edilir ve tedavi edilirse çocukların, tanının getirdiği dezavantajlara karşı gelişim göstermesi o kadar mümkün olur. Çocukların zorlukları fark edildiğinde ise aileyle iş birliği içinde gerekli destek mekanizmalarının planlanması gereklidir.
Okul Öncesi Kurumlarda OSB’den şüphelenilen çocuklarda bazı farklılıklar, zorlanmalar göze çarpabilir. Bunlar (1);
- Dil Becerileri: Konuşmama ya da konuşmada gerilik, tekrarlayıcı dil (ekolali), ses tonundaki farklılıklar, anlamsız sesler çıkarma, zamirleri karıştırma (ben sen gibi)
- Sosyal Beceriler: Karşılıklılığın az ya da hiç olmaması, akranlarıyla hiç iletişime geçmeme ya da kısıtlı etkileşim, arkadaş seçmeme (kişilerin farklılığına aldırmamazlık hali), öğretmenleriyle kısıtlı ilişki, göz kontaklarının zayıf olması, adı seslenildiğinde tepkisizlik ya da çok geciken tepki.
- Günlük yaşam: rutinlere aşırı bağlılık, geçişlerde zorluk, yemek yemekte zorluk, öz bakım becerilerini tek başına yürütmekte zorluk, grupça hareket etmekte zorluk, sosyal ipuçlarını almakta zorluk, tehlikelere karşı kendini korumakta zorluk.
- Duyusal ihtiyaçlar: Belli duyusal şeylere aşırı tutunma ya da kaçınma (tatlarda seçicilik, ıslanmaya karşı aşırı tepki, uzun kollu kısa kollu giyinmeye aşırı takılmak gibi), görsel ışıklı şeylere aşırı dikkat verme, sesler karşısında dona kalma hali, el kol çırpma, ekrana aşırı ilgi.
- Duygusal ihtiyaçlar: duyguları anlamakta zorluk, ani duygusal değişiklikler, adaptasyon vaktinde ebeveynden ayrılmaya hiç tepki vermeme ya da çok uzun süren aşırı tepki verme hali, adaptasyonu sağlayan öğretmenle iletişime geçmeme ya da öğretmen değişikliğine aldırmazlık hali, ani krizler, kendine zarar verici davranışlar
- Oyun becerileri: -mış gibi oyun becerilerinde kısıtlılık, tek başına oynama, oyuncakları anlamsız oynama (tekerleğini döndürerek uzunca vakit geçirme), tekrarlayıcı oyunlar (dizme), belli oyuncaklara aşırı takılma
- Öğrenme: öğrenmekte aşırı güçlük ya da yaşından beklenenden çok daha fazlasını öğrenme hali (çok erken okuma yazma öğrenmek gibi)
Bu farklılıklardan okul öncesi bir kurumda rastlandığında;
- Çocuğu farklı ortamlarda (sınıf, bahçe gibi) ve farklı farklı kişilerle birlikteyken (öğretmen, aile, rehber öğretmen, akranlar) gözlemlemek önemli olacaktır.
- Bazı çocukların anaokuluna başladığında korktukları için kendilerini kapattıkları, iletişime geçmekte zorlandıkları gözlemlenir. Bu durumu ortadan kaldırmak için çocukların alışmaları için 2-3 haftalık okul gözlemini tamamlamak önemli olacaktır.
- Sonrasında aile ile görüşme planlamak ve çocuğun okuldaki zorluklarını paylaşmak önemlidir.
- Bu görüşmelerde ailenin iş birliğini kazanmak ve çocuk için birlikte hareket etmek önemli olacaktır.
- OSB tanısı almış ya da şüphelenilen çocukların, okul içinde ya da veliler arasında tanıyı etiketlenme unsuru hali getirmemek için okulun süreci hassasiyetle yürütmesi de önemli olacaktır;
- Çocuk hakkındaki tanı şüphesinin gizlilik ilkelerine bağlı kalması.
- Kurum içinde ek eğitimlerle öğretmenlerin OSB hakkında bilgilendirilerek desteklenmeleri faydalı olacaktır.
- OSB’ye bağlı zorlukları olan çocuklar için anaokulu eğitimi almak oldukça faydalıdır. Bu nedenle çocuğun okuldaki kazanımlarını destekleyen, çocuğun ihtiyacına yönelik düzenlemeler yapmak faydalı olacaktır.
Ne zaman gölge öğretmen gerekir?
Eğer çocuk okulda kendisini düzenlemekte, gruba katılmak ve kaynaşmakta zorlanıyor ve bire bir desteklenmeye ihtiyaç duyuyorsa okul, aileden gölge öğretmen desteği isteyebilir. Gölge öğretmen, çocuğun zorlandığı becerilerinde bağımsızlaşmasını destekler ve zorlandığı bütün alanlarda adeta gölge gibi öğretmenlik eder. Zamanla bu desteğin geri çekilerek çocuğun gruba kaynaşması ve bağımsızlaşması hedeflenir.